The Cistern of the Hebdomon, known locally as Fildamı Sarnıcı, is an ancient water reservoir located in Istanbul. Dating back to the 5th or 6th century, this cistern was originally constructed to supply water to the nearby Magnaura and Jucundianae palaces, as well as the Field of Mars, which served as a training and parade ground for the Thracian army.
Located in what was known as the Hebdomon, a significant area during the Byzantine period that hosted military parades and imperial ceremonies, the cistern played a crucial role in supporting the logistical needs of the surrounding imperial and military infrastructures. Its construction reflects the advanced engineering skills of the era, with its walls still in good condition today, showcasing the durability and quality of Byzantine construction techniques.
Despite its historical significance, the Cistern of the Hebdomon is currently closed to the public. This closure helps preserve its structural integrity and original architectural elements, including the robust walls that have withstood the ravages of time. For historians and archaeologists, the cistern remains a valuable piece of Byzantine heritage, offering insights into the urban planning and resource management of ancient Constantinople.
Although not accessible to tourists, the Cistern of the Hebdomon continues to be an important part of Istanbul’s historical landscape. It stands as a reminder of the city’s rich past and the sophisticated urban infrastructure that supported one of history’s most powerful empires.
Fildamı Sarnıcı olarak bilinen Hebdomon Sarnıcı, İstanbul’da bulunan antik bir su deposudur. 5. veya 6. yüzyıla tarihlenen bu sarnıç, başlangıçta yakındaki Magnaura ve Jucundianae saraylarına ve Trak ordusunun eğitim ve geçit töreni alanı olan Mars Alanı’na su sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Byzans döneminde askeri geçit törenleri ve imparatorluk törenlerine ev sahipliği yapan önemli bir bölge olan Hebdomon’da yer alan sarnıç, çevresindeki imparatorluk ve askeri yapıların lojistik ihtiyaçlarını destekleme konusunda kritik bir rol oynamıştır. Yapımı, dönemin ileri mühendislik becerilerini yansıtırken, günümüzde hala iyi durumda olan duvarları, Byzans inşaat tekniklerinin dayanıklılığını ve kalitesini sergilemektedir.
Tarihi önemine rağmen, Hebdomon Sarnıcı şu anda halka kapalıdır. Bu kapanış, yapısal bütünlüğün korunmasına ve orijinal mimari unsurların, zamanın yıpratıcı etkilerine direnç gösteren sağlam duvarların dahil, muhafazasına yardımcı olmaktadır. Tarihçiler ve arkeologlar için sarnıç, antik Konstantinopolis’in kentsel planlama ve kaynak yönetimi hakkında içgörüler sunan değerli bir Byzans mirası parçası olarak kalmaktadır.
Turistlere açık olmamasına rağmen, Hebdomon Sarnıcı, İstanbul’un tarihi manzarasının önemli bir parçası olarak kalmaya devam etmektedir. Şehrin zengin geçmişini ve tarihin en güçlü imparatorluklarından birini destekleyen sofistike kentsel altyapıyı hatırlatan bir anıt olarak durmaktadır.