Nestled on Eyüp Hill, the Pierre Loti Café provides a breathtaking view of Istanbul’s Golden Horn, a sight that has captivated many throughout history. Named after Pierre Loti, a French naval officer and novelist, the café tells the tale of his profound connection with the city. He often frequented this spot in the late 19th century to draw inspiration for his works, notably his novel Aziyadé, which explores his affection for a harem girl and reflects his love for Istanbul’s charm.
Reaching the café itself is an adventure. You can choose the scenic cable car ride from the Eyüp Sultan Mosque area, gliding over the historic cemetery, or take a leisurely walk through the Eyüp Cemetery, where tombstones from the Ottoman era create a tranquil, reflective atmosphere. Once at the summit, the café greets you with its modest yet traditional menu. From aromatic Turkish tea to gözleme (Turkish pancakes), the offerings are simple but satisfying. Still, the real treat is the unparalleled view. Gazing over the Golden Horn, with the city’s historic skyline unfolding before you, you’re bound to feel a connection to the city’s vibrant past and present.
Though named after a foreigner, the Pierre Loti Café is deeply intertwined with Istanbul’s cultural heritage. Visitors often find themselves lingering, immersed in the layers of history that stretch from Byzantine times to the Ottoman era, all while savoring the serene ambiance of one of Istanbul’s most iconic viewpoints.
Eyüp Tepesi’nde yer alan Pierre Loti Kahvesi, İstanbul’un Haliç manzarasını nefes kesici bir şekilde gözler önüne serer ve bu manzara, yüzyıllardır pek çok kişiyi büyülemiştir. Fransız deniz subayı ve romancı Pierre Loti’nin adını taşıyan bu kahve, onun İstanbul’a duyduğu derin bağlılığın izlerini taşır. Loti, 19. yüzyılın sonlarında bu tepeyi sık sık ziyaret eder ve özellikle Aziyadé adlı romanında yer verdiği, bir harem kızına olan sevgisini ve İstanbul’un büyüleyici atmosferine olan hayranlığını burada ilham alarak yazar.
Kahveye ulaşmak bile başlı başına bir yolculuktur. Eyüp Sultan Camii’nden teleferikle Haliç’in tarihi mezarlıkları üzerinden süzülerek çıkabilir ya da Osmanlı dönemine ait mezar taşlarıyla dolu Eyüp Mezarlığı’ndan huzurlu bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Tepeye vardığınızda, Pierre Loti Kahvesi sizi mütevazı ancak geleneksel bir menüyle karşılar. Türk çayının ve gözleme gibi lezzetlerin tadını çıkarırken, buranın asıl cazibesinin eşsiz Haliç manzarasında saklı olduğunu fark edersiniz. Tarihi silüetin uzandığı bu manzara, sizi geçmişe götüren ve şehrin hem tarihi hem de modern yüzünü kucaklayan bir deneyim sunar.
Pierre Loti’nin adını taşıyan bu kahve, bir yabancıdan ilham almış olsa da, İstanbul’un kültürel mirasıyla derin bir bağ kurmuştur. Ziyaretçiler, Haliç’in bu ikonik noktasında, kahvenin huzurlu atmosferine kapılarak, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan tarihi katmanları hissederler ve bu benzersiz tecrübenin tadını çıkarırken, İstanbul’a bir kez daha hayran kalırlar.