Product Description
The Ruins of the Church of St. Polyeuctus, located in the Saraçhane district of Istanbul, are the remains of one of the most magnificent churches of the Byzantine Empire. Built in the early 6th century by the wealthy and influential noblewoman Anicia Juliana, this church was a remarkable architectural and artistic achievement, reflecting the splendor of early Byzantine religious architecture. Although little remains today, the ruins offer a fascinating glimpse into the city’s rich history.
The Church of St. Polyeuctus was constructed between 524 and 527 AD during the reign of Emperor Justin I. Anicia Juliana, a descendant of the Theodosian dynasty, commissioned the church as an expression of her piety and family’s prestige. The church was dedicated to St. Polyeuctus, a Christian martyr from the 3rd century who symbolized unwavering faith.
At its time of completion, the Church of St. Polyeuctus was among the largest and most richly adorned religious buildings in Constantinople, preceding even the construction of the Hagia Sophia. The church’s grandeur was evident in its intricate marble decorations, gilded mosaics, and sculpted capitals, showcasing the finest craftsmanship of the Byzantine era.
The architectural design of the church influenced later Byzantine structures. It featured a basilica layout, with a grand central nave flanked by side aisles and a large apse at the eastern end. The church’s elaborate decoration, including reliefs and inscriptions praising Anicia Juliana, highlighted its dual function as a place of worship and a monument to the patron’s legacy.
Over time, the church fell into disrepair and was gradually dismantled after the Ottoman conquest of Constantinople in 1453. Many of its materials were repurposed for other constructions, and by the 20th century, the site was reduced to buried ruins.
In the 1960s, archaeological excavations revealed the foundations and surviving fragments of the church, including intricately carved capitals, decorative panels, and inscriptions. These findings confirmed the church’s historical and architectural significance and provided valuable insights into early Byzantine art and design.
Today, the ruins of the Church of St. Polyeuctus are a protected archaeological site. Visitors can explore the site and view some of the recovered artifacts, including those displayed in Istanbul’s Archaeological Museums. Despite its fragmentary state, the site remains a powerful testament to the grandeur of Byzantine Constantinople and the enduring legacy of Anicia Juliana.
Aziz Polieuktos Kilisesi Kalıntıları, İstanbul’un Saraçhane semtinde, Bizans İmparatorluğu’nun en görkemli kiliselerinden birine ait izlerdir. 6. yüzyılın başlarında, varlıklı bir Bizans soylusu olan Anicia Juliana tarafından yaptırılan bu kilise, erken dönem Bizans dini mimarisinin ihtişamını ve sanatsal yetkinliğini yansıtan olağanüstü bir yapıydı. Günümüzde az sayıda kalıntı ulaşmış olsa da, bu alan şehrin zengin tarihine dair etkileyici bir pencere sunar.
Aziz Polieuktos Kilisesi, 524-527 yılları arasında, İmparator Justinus döneminde inşa edilmiştir. Theodosius hanedanının bir üyesi olan Anicia Juliana, bu kiliseyi hem dindarlığını göstermek hem de ailesinin gücünü ve prestijini yansıtmak amacıyla yaptırmıştır. Kilise, 3. yüzyılda yaşamış ve inancı uğruna şehit olmuş bir Hristiyan azizi olan Aziz Polieuktos’a adanmıştır.
Tamamlandığında, Aziz Polieuktos Kilisesi, Konstantinopolis’in en büyük ve en zengin süslemelere sahip dini yapılarından biriydi. Hatta, Ayasofya’nın inşasından önce Bizans başkentinin en etkileyici yapısı olarak kabul edilmekteydi. Kilise, detaylı mermer süslemeleri, altın mozaikleri ve oyma sütun başlıklarıyla dönemin en iyi zanaatkarlarının yeteneklerini sergilemiştir.
Kilise, mimari tasarımıyla daha sonraki Bizans yapılarında etkisini göstermiştir. Bazilika planına sahip olan yapı, büyük bir merkezi nef, yan nefler ve doğu ucunda geniş bir apsis içeriyordu. Kilisenin zengin dekorasyonu ve Anicia Juliana’ya övgüler içeren yazıtları, hem dini hem de patronunun mirasını yücelten bir anıt işlevi gördüğünü göstermektedir.
Zamanla kilise harap olmuş ve 1453’teki İstanbul’un fethinden sonra yavaş yavaş sökülmüştür. İnşa malzemelerinin bir kısmı başka yapılarda kullanılmış, 20. yüzyıla gelindiğinde alan büyük ölçüde yer altında kalmıştır.
1960’larda yapılan arkeolojik kazılar, kilisenin temellerini ve bazı kalıntılarını ortaya çıkarmıştır. Bu buluntular arasında detaylı işlenmiş sütun başlıkları, dekoratif paneller ve yazıtlar bulunmaktadır. Bu keşifler, kilisenin tarihî ve mimarî önemini doğrulamış ve erken dönem Bizans sanatına dair değerli bilgiler sunmuştur.
Günümüzde, Aziz Polieuktos Kilisesi kalıntıları koruma altına alınmış bir arkeolojik alan olarak ziyaret edilebilmektedir. Ayrıca, kiliseden çıkarılan eserlerin bir kısmı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir. Her ne kadar yapının büyük kısmı günümüze ulaşmamış olsa da, bu alan, Bizans Konstantinopolis’inin ihtişamını ve Anicia Juliana’nın kalıcı mirasını gözler önüne seren bir sembol olarak önemini korumaktadır.
Reviews
There are no reviews yet.